açık yapıt, açık sanat!
Açık galeri; kendi sanatsal çalışmalarını (resim, çizim, heykel, video, enstalasyon, performans, dijital ya da web temelli sanat, belgelenmiş sanatsal müdahaleler, sanatçı defterleri veya fotoğrafları gibi) bağımsız olarak sürdüren bireysellere katkı sağlamak amacıyla oluşturulmuş kâr amacı gütmeyen bir platformdur.
Frida Kahlo
My Grandparents, My Parents, and I (Family Tree)
1936
Princeton Üniversitesi’nde çalışmalarını sürdüren mimarlık tarihçisi ve kuramcı Beatriz Colomina, yine aynı üniversitede Medya ve Modernite Programı’nın da kurucu direktörü. Colomina’nın küratörlüğünü yaptığı, Klipsle/Bas/Katla: Küçük Dergilerin Radikal Mimarisi 196X-197X sergisi 2006 yılında New York’taki Storefront for Art and Architecture’da açıldı ve o günden bu yana Documenta 12, Londra Mimarlık Derneği ve Montreal’deki Kanada Mimarlık Merkezi dâhil, dünya çapında 11 noktada sergilendi. Küratörlüğünü üstlendiği sergilerden Playboy Mimarisi 1953-79, NAi Maastricht’te 2012 yılında açıldıktan sonra 2014’te de Frankfurt’taki DAM Alman Mimarlık Müzesi’nde sergilendi. Radikal Pedagojiler: Disiplin İstikrarsızlığı Zamanında Mimari Eğitim ise 2013 Lizbon Mimarlık Trienali ile 2014’te Venedik Bienali 14. Uluslararası Mimarlık Sergisi’nde yer aldı.
Mimarlık ve medyaya dair çalışmaları 25’ten fazla dile çevrilen Colomina’nın kitapları arasında Mimari Manifesto: Mies’in Hayaleti (2014), Klipsle/Bas/Katla: Küçük Dergilerin Radikal Mimarisi 196X-197X (2010), Ev Hayatı Savaş Halinde (2007), Mahremiyet ve Kamusallık: Kitle İletişim Aracı Olarak Modern Mimarlık (1994, 2011) ile Cinsellik ve Mekân (1992) sayılabilir.
Çalışmalarını New York’ta sürdüren Yeni Zelandalı mimarlık tarihçisi, kuramcı ve eleştirmen Mark Wigley, Columbia Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Onursal Dekanı olmasının yanında Mimari, Planlama ve Koruma Bölümü’nde halen dersler veriyor. Wigley, New York’taki MoMA ve Drawing Center, Rotterdam’daki Witte de With ve Montreal’deki Kanada Mimarlık Merkezi’nde çeşitli sergilerin küratörlüğünü yaptı. Yapıbozum Mimarlığı: Derrida’nın Uğrak Yeri (1995), Beyaz Duvarlar, Tasarımcı Giysileri: Modern Mimarlığı Biçimlendirmek (1995) ve Constant’ın Yeni Babil’i: Arzunun Hiper-Mimarlığı (1998) kitaplarını yazan Wigley, Aktivist Çizim: Constant’ın Yeni Babil’inden Öteye Sitüasyonist Mimarilerin İzinde (2001) kitabının da Catherine de Zegher ile birlikte eş-editörlüğünü üstlendi. Ayrıca, Volume dergisinin kurucuları arasında yer aldı. Wigley’in Buckminster Fuller A.Ş.: Radyo Çağında Mimarlık başlıklı yeni kitabı ise yakında piyasaya çıkacak.
Yakınlık Yasası: Organizma birbirine yakın olan nesneleri gruplandırarak algılama eğilimindedir.
Benzerlik Yasası: Aynı büyüklük, şekil ve kalitedeki nesneler birbirinden farklı olarak değiş, bir grup olarak gözlenirler.
Tamamlama Yasası: Gestalt kuramına göre tamamlanmamış görüntüler tamammış gibi algılanmakta ve anımsanmaktadır. Bu doğal eğilimin yanı sıra insanlar tamamlanmamış yaşantılarını, tamamlanmış olanlardan daha önce ve daha net bir şekilde anımsama eğilimindedir. Bu eğilime “Zeigarnik etkisi” adı verilir.
Devamlılık (Süreklilik) Yasası: Aynı yönde giden noktalar, çizgiler vb. birlikte gruplandırılarak algılanır. Algısal alanımızda bulunan ve aynı yönde giden birimler birbirleriyle ilişkili görünür. Bu algısal eğilimin adı sürekliliktir. Süreklilik yasası, ani değişikliklerden çok, düz giden sürekliliği algılamaya yöneldiğimizi ifade etmektedir.
Basitlik Yasası: Diğer unsurlar eşit olduğu takdirde birey, daha düzenli ve basit olan nesne ve şekilleri algılama eğilimindedir. Basit ve düzenli bir biçimde organize edilmiş figürleri algılama eğilimindeyiz. Algılamalarımız düzenli, simetrik, düzgün olan iyi bir biçime doğrudur.
Pragnanz Yasası: Her psikolojik örgütlenme “iyi biçim, iyi şekil, iyi bütün” olma eğilimidir. Bir başka deyişler; Her psikolojik oalyın basit, anlamlı ve tam olma eğilimini ifade etmektedir. Pragnanz yasası bir denge yasasıdır.
Nesne ya da olayların farklı ortamlarda hep aynıymış gibi algılanmasına algıda değişmezlik denir. Bir objeyi koşullar değişmesine rağmen aynı obje olarak görmemize algısal değişmezlik denir. Algıda değişmezlikte, daha önceden edindiğimiz standartlar etkilidir.
Büyüklük değişmezliği: Cisim uzaklığınabakmaksızın aynı büyüklükte görme eğilimine büyüklük değişmezliği denir.
Biçim değişmezliği: Görüş açısı ne olursa olsun, bir nesnenin biçimini değişmeden algılama eğilimine biçim(şekil) değişmezliği denir.
Renk değişmezliği: Cismin ışık koşulları ne olursa olsun aynı renkte algılama eğilimidir. Beyaz at karanlıkta gridir ama beyaz algılarız.
Parlaklık değişmezliği: Bildiğimiz bir nesnenin, ışık koşulları nasıl olursa olsun değişmez bir tona sahipmiş gibi görünmesine parlaklık değişmezliği denir.
Organizma etraftan gelen birçok uyarıcıdan yalnızca bir kısmına dikkat eder ve onları algılar. Buna algıda seçicilik denir.M.C. Escher 'in çalışmalarında Gestalt Yasalarının etkisini görebiliriz.